Sultanahmet’te yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi her biri ayrı binalarda yer alan üç bölümden oluşur: Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, bu üç binayı birbirine bağlayan harika bahçesiyle orijinal olarak müze olmak üzere tasarlanmış en önemli 10 dünya çapında müzeden biridir.

19 yy’dan itibaren Osmanlıyı ele geçiren batılılaşma sürecinde kurulan müzenin ana binasının inşaatı 1881’de başladı ve 1908’de bugünkü görünümüne kavuştu.

Müzenin ilk müdürü ve küratörü ünlü ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey’di. İmparatorluk sınırları içinde sürdürülen pek çok kazıyla müze koleksiyonunu genişletti ve hızla büyüttü.

Günümüzde Arkeoloji Müzesi’nin giriş katında ziyaretçileri Antik Çağ ve Arkaik Dönemden Roma Dönemine kadar heykeller karşılar. Burada ayrıca dünyaca ünlü eserler olan İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi ve Tabnit Lahdi gibi eserleri de görmek mümkündür. Üst katta Hazine bölümü, İslami ve Gayri İslami Sikke Kabineleri ve Kütüphane bulunur.

1998 yılında hizmete açılan Ek Binanın birinci katında “Çağlar Boyu İstanbul” koleksiyonu sergilenmektedir. Ziyaretçileri ikinci katta “Çağlar Boyu Anadolu ve Truva” sergisiyle karşılaşırlarken, üçüncü katta ise “Anadolu’nun Çevre Kültürleri: Suriye, Filistin ve Kıbrıs Eserleri” sergisi görülebilir.

Eski Şark Eserleri Müzesinde İslam Öncesi Arap Sanatı, Mısır Koleksiyonu, Mezopotamya Koleksiyonu, Anadolu Koleksiyonu, Urartu Koleksiyonu ve Çivi Yazılı Belgeler görülebilir.

Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Çinili Köşk 1472 tarihinde Topkapı Sarayı’nın dış avlularında inşa edilmiştir. İlk yapıldığında spor karşılaşmalarını izlemek için kullanılıyordu. Şimdi ise Selçuklu ve Osmanlı Döneminden çini ve seramik eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçiler 11. – 20. yy dönemine ait 2000 civarında eseri görebilir.