08 Eylül – 16 Ekim 2016

Pera Müzesi teknoloji ve sanatı buluşturan güncel ve çarpıcı bir sergi düzenliyor. New York’ta yaşayan, heykel, performans ve video alanlarında çalışan sanatçı Katherine Behar’ın pratiğine genel bir bakış sunan sergi, insan ve teknolojinin, karmaşık ve bazen de isyan niteliğindeki bir arada yaşama yollarını konu ediyor ve çalışan bedenlerin tekrarlayıp duran ağır işlere nasıl karşı koyabileceklerini ele alıyor. İnsan ve makina arasındaki dayanışma noktalarını arayan ve bu bağlantılarda süregelen ırk, toplumsal cinsiyet ve sınıf dinamiklerinin izlerini süren Behar, verinin hem bir ölçüm biçimi hem de oldukça güçlü bir teknolojik meta olarak önemine odaklanıyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan aldığı ilhamla ürettiği üç yeni eserde sanatçı, verinin atmosferik ve ağırlıksız olduğunu ima eden bulut bilgi işlem metaforunu sorguluyor. Behar, “Nasıl oldu da veriye dair anlayışımız çarpık bir biçimde ağırlığı olmayan bir ölçü biçimine dönüştü?” sorusunu yöneltiyor. Sanatçının video animasyonları bulut benzeri oluşumlar tarafından yutulmuş bir grup bulut bilgi işlem kullanıcısına odaklanıyor. Bir başka eserde ise bir performans sanatçısı, usandırıcı Data’s Entry (Veri Girişi) işinde verinin maddi mevcudiyetini temsil eden klavye tuşlarının meydana getirdiği bir yığınla zorlu bir mücadeleye girişiyor. Sergide ayrıca robotik elektrikli süpürgelerden oluşan Roomba Rumba, kıyamet sonrasını tasvir eden USB heykel serisi E-Waste (E-Atık), bir bilgisayar faresi sürüsü için Mors alfabesiyle yazılmış mesajlar basan bir 3D yazıcının bulunduğu 3D-&& ile sanatçının ironik ve etkileyici video eserleri de yer alıyor. Küratörlüğünü Pera Müzesi ekibinden Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley’in yaptığı sergi, insan-makine ilişkisini ele alarak dijital tüketim ivmesini yavaşlatmayı ve insanlık olgusuna yeni bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.