Kapalı Çarşı

Kapalı Çarşı dünyanın en eski ve en büyük örtülü çarşılarından biridir. Sur içinde kendi adıyla anılan “Kapalıçarşı” semtinde yer alır ve Beyazıt ve Nurosmaniye camileri arasında uzanır. 40 bin metrekare alan üzerinde 11 kapısı, 64 sokağı ve 4000 civarı dükkânıyla Kapalıçarşı İstanbul’da görmeniz gereken en önemli yerlerden biridir.

Kapalıçarşı’nın inşaatı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasından sonra 1461 yılında başlamıştır. Kumaş ticareti için inşa edilen ve başlarda bu amaçla kullanılan çarşının yanında 16. yy başlarında lüks malların ticareti için ek inşaat yapılmıştır. Kısa zamanda bölge kalabalıklaşmış ve giderek artan sayıda dükkânla alışveriş ve ticaret merkezi haline gelmiştir.

17. yy başlarında Kapalıçarşı son şeklini alarak Akdeniz ticaretinin merkezi haline gelmiştir. Yangınları önlemek için çıkarılan 1696 tarihli bir kanunla çarşının üstü kubbelerle kapatılmıştır. Alınan önlemlere rağmen o zamandan beri pek çok yangın, deprem ve diğer afetlerde zarar görmüştür ama 19. yy’ın ilk yarısına kadar dünyanın en kaliteli ve çeşitli ürünlerinin bulunduğu rakipsiz bir ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur.

Ancak Avrupa’da tekstil endüstrisinin gelişmesi ve piyasa şartlarının değişmesiyle giderek artan sayıda dükkân sahibi birer birer mağazalarını kapatıp Avrupalıların daha çok ziyaret ettiği yerlere taşımışlardır.

1894 yılında yaşanan büyük bir depremin ardından çarşının alanı daraltılmıştır. Eski bitpazarı ve pek çok han çarşı binası dışında bırakılıp orijinal binanın iskeleti çoğunlukla halı satılan bir müzayede salonuna çevrilmiştir.

Çarşının son restorasyonu 1980’de gerçekleştirilmiştir.

Eskiden aynı tür dükkânlar aynı kısımda ya da sokakta yer alırdı. Günümüzde bu uygulama devam etmektedir.

• Mücevherat ve bilezik satıcıları Kalpakçılar Caddesinde
• Altın bilezikçiler Kuyumcular Çarşısında
• Mobilyacılar Divrikli Caddesinde
• Halıcılar Sahaflar Caddesi boyunca
• Dericiler Perdahçılar Caddesinde
• Deri ve kıyafet satıcıları Bit Pazarında

Günümüzde Kapalıçarşı halen kalabalık ve hareketli bir yerdir. 26 bin çalışanı ve yaklaşık günlük yarım milyon ziyaretçisiyle ilk günden beri güzelliğinden ve çekiciliğinden bir şey kaybetmediği açıkça ortadadır.

Sokaklarında kaybolmak, göz alıcı fotoğraflar çekmek, her türlü İstanbul hatırası hediyelik eşyalar satın almak ya da içinize işleyen renk ve kokular arasında rastgele dolaşmak çok kolay ve keyiflidir.

Alışveriş yapmayı düşünüyorsanız en az üç saatinizi ayırmanızı tavsiye ederiz. Alışveriş yorgunluğunu atmak isterseniz Yağlıkçılar ve Fesçiler Caddelerinin köşesindeki Şark Cafe’de mola verebilirsiniz.