Ayvansaray ile Fener arasındaki bölgeyi kapsayan Balat semti, 17. yüzyılda İstanbul’un en önemli Yahudi yerleşim bölgesi idi. Balat adının, bölgeye yakın Blahernai (Vlaherna) Sarayı’ndan dolayı “Saray” anlamına gelen Palation sözcüğünün Osmanlıca söylenişinden türediği sanılmaktadır.
...1909 yılında, Avusturya kökenli Aşkenazlar tarafından kurulan Aşkenazi Sinagogu, Galata Kulesi’nin yakınlarında bulunmaktadır ve bugün aktif olan tek Aşkenaz Sinagogu’dur.
...Sirkeci Garı’nın arkasında bulunan Bet Avraam Sinagogu, 1940’lı yıllarda kurulmuştur.
...Etz ha-Hayim Sinagogu Ortaköy Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunmaktadır. “Hayat Ağacı” anlamına gelen bu isme Bizans ve Osmanlı’da birçok sinagogda rastlanır. Ortaköy’de eski zamanlardan beri muhtemelen aynı adı taşıyan bir sinagogun mevcut olduğu bilinmektedir.
...1694 yılında, Makedonya’nın İştip kentinden göç eden Museviler tarafından yapılan sinagog, 1899 yılında çıkan büyük bir yangınla yok olmuştur
...1935 yılında, bölgede mevcut Kenesset ve Zülfaris Sinagoglarının kapasiteleri Galata ve Beyoğlu’nun artan Yahudi nüfusunun dinî gereksinmelerini karşılayamadığından, özellikle büyük dini bayram günlerinde kiralanan muhtelif salonlar özel izinle geçici ibadethane olarak kullanılmaktaydı.
...500. Yıl Vakfı’nın girişimi olan Türk Musevileri Müzesi, Galata Köprüsü’nün yanında, 19. yüzyıla ait Zulfaris Sinagogu’nun yenilenmesiyle açılmıştır.
...Osmanlı Yahudisi, finansör ve hayırsever Abraham Salomon Kamondo tarafından 1800’lü yıllarda yaptırılan Yeniköy Sinagogu, hayli küçük bir ibadethanedir.
...